2016’nın Logo-Grafik Tasarım Trendleri
- 22 Ocak 2016
- Posted by: Cplus Interactive
- Category: Grafik Tasarım
Logo tasarım trendleri web tasarımcıların zirve yarışında büyük önem taşır. Bu trendleri yakından takip etmek, portfolyonüzü güncel ve modern tutabilmenizi sağlar. Ayrıca yaptığınız işlerde; müşterilerinizde hayranlık uyandırmak istiyorsanız, …
Logo tasarım trendleri web tasarımcıların zirve yarışında büyük önem taşır. Bu trendleri yakından takip etmek, portfolyonüzü güncel ve modern tutabilmenizi sağlar. Ayrıca yaptığınız işlerde; müşterilerinizde hayranlık uyandırmak istiyorsanız, ciddi anlamda bu trendlere yoğunlaşmanız gerekir.
Logolar, markaların hikayelerini anlatan ve amaçlarını en basit şekilde görsel olarak ifade eden sembollerdir. Bunları ne kadar anlatabildiği ise çok önemlidir.
Her müşterinin değişik zevkleri olabilir, ve her proje değişik stiller gerektirebilir.
Hangi stillerin güncel ve trend olduğunu bilmek, en az sahip olduğunuz yetenekleriniz kadar sizi bu yarışta ön sıralara taşıyacaktır. İçerisinde olduğumuz bu dijital çağda, tasarım yaparken şirketlerin logoları tasarlatma şeklini, sürekli kendinize hatırlatmanızda fayda var.
Potansiyel müşterileriniz sizlere sosyal medya ve diğer dijital kanallar yoluyla sizlere ulaşacaktırlar. Dikkat çeken ve fark yaratan bir logoyla onları kendinize çekmeniz olasıdır. Bu da dikkate değer diğer bir nokta.
Hazırladığımız öneri listesinin size bu hususta yardımcı olmasını umuyoruz.
Birçok ilham kaynağı ve yeni stiller sunmaya çalışarak, daha önce fark etmediğiniz stilleri de sizlere sunmaya çalışacağız. Bunlardan bazılarını yeni bulmamanız çok normal, çünkü bunlar tasarım sektöründe kemikleşmiş veya yeniden trendleşen stiller olarak görülebilir.
1. Flat (Düz Tasarım):
Bu stil yeni değil tabi ki de ama kesinlikle trend diyebiliriz. Daha fazla sayıda markanın bu stili kullanması diğerlerini de zamanla cezbedecektir. Bazı büyük şirketlerin bu stili benimsediğini görmek mümkün tıpkı IHOP, Microsoft, Windows ve Netflix gibi. Tüm bu markalar 2000’li yıllarda, o zamanların gözde tasarımları olan 3 boyutlu logolarla kendilerini temsil etmekteydiler. Ama sonraları bu 3 boyutlu logo tarzı yerini düz stillere teslim etti. Şirketler de bu modaya uyarak logolarında daha sade, düz tasarımlara yöneldiler. Böylelikle daha yalın ve basit bir ifadeyle markalarını resmettiler.
Bu tasarım şeklinin, trend haline gelmesi sadece stilinden kaynaklı değil. Yalınlık ve sadelik bu tarz logolarda ölçeklenebilirliği mümkün kılar. Birçok tarayıcı ve mobil cihazlarla kendini adapte edebilir. Web tasarım dünyasında ; akıllı telefon ve tabletlerin kullanımının artışıyla , responsive uyumluluğu ve mobil tasarımların zirve yaptığı ve muhteşem bir önem teşkil ettiğini göz önünde bulundurursak, ölçeklenebilirliğin önemini bir kez daha vurgulamış oluruz.
2. UI-Friendly Typography (Kullanıcı Dostu Tipografi):
Bahsettiğimiz gibi günden güne masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar yerini daha çok mobil cihazlara bırakıyor. Bu durumun gitgide artması da haliyle şirketlerin dikkatini çekiyor. Birçok markanın logolarını sans-serif fontuyla değiştirerek daha ölçeklenebilir hale getirdiğini görüyoruz. Bunun nedeni, ekran boyutu ne olursa olsun; alımlı, gösterişli ve şık duran, ekrana yakışan logolar tasarlamak dersek yanlış olmaz.
Bunun için verebileceğimiz en canlı örnek Google’ın 2015 Eylülünde logosundaki font değişikliğidir. Şirket 1999 dan beri kullandığı serif fontunu kendi tasarım ekibinin aldığı radikal bir kararla modernize etme ihtiyacı hissediyor. Ve Sans-Serif fontuyla oluşturduğu yeni logosunu kullanmaya başlayarak logosunu daha ölçeklenebilir hale getiriyor.
Şirket bu fontu defalarca farklı boyutlarda test edip logoyu tekrar tekrar tasarlıyordu, ta ki logodaki boşluk ve boyutları en ideal düzende elde edinceye kadar. Bunun yanı sıra, logonun animatif 4 farklı renkte noktalı versiyonunu da çıkararak, bu modeli de uygulama ve ürünlerinde geçişlerde esnasında kullanmak üzere tasarladı.
3. Minimalism (Minimalist):
Minimalizim yeni bir konsept değil. Fakat son birkaç yılda tüm tasarım alanlarında gittikçe daha çok önem kazanıyor. En çok çıkış yaptığı zamanlar 2014 ‘ün başları dersek yanlış olmaz ve bu sene daha da önem kazanmaya devam ediyor.
Minimalizim ilk maddede belirttiğimiz düz logo tasarımlarını vurguluyor aslında. Bu düz tasarımlı logoları mümkün mertebe az renklerle ve potansiyel müşterilerin dikkatini odaklayacak şekilde planlanmasını esas alır. E-ticaret sitenizin ana sayfasının beyaz bir arka planla ve bunun üzerinde siyah, sade bir logoyla ve yine aynı sadelikte siyah ve transparan bir navigasyon menüyle tasarlayarak ürünlerinizin nasıl göz alıcı bir şekilde kendilerini gösterdiğini düşünün. Bu tasarımlar ürün fiyatlarını, isimlerini, tanımlarını ve kenar çubuğunu, kısacası müşterinin dikkatini dağıtabilme ihtimali olan hemen her şeyi bir kenara atarak müşterilerinizin sadece ürünlerinizin cazibesine kapılmalarını hedef alır.
Aynı durum logolarda da geçerlidir. Bu basit stil kullanımıyla direkt temel mesaja odaklı, müşterinin ilgisini çeken, gereksiz teferruatları ortadan kaldıran bir tasarım oluşturulabilir.
4. Line Art (Çizgi Sanatı)
Evet bu 2015 tasarım trendi çok revaçta ve logo tasarımlarında da kendini belli ediyor. Salt çizgilerle dizayn edilen ince çizgisel hatlara sahip tasarımlar bu trendi simgeliyor. Bu çizgiler tüm logoda aynı kalınlıkta olmakla beraber, kararlı değişmez bir renkte olması tasarım açısından mutlak surette önemlidir. Tahmin edebileceğimiz gibi , bu renk ise genellikle siyahtır.
Bu logolara genel olarak kahve, içecek ve yemek endüstrilerinde rast gelmek mümkündür. Basittirler fakat bununla beraber bir takım grafiklerle bu sade tasarımlara dinamiklik katmak mümkündür. Zaten bu logolara genelde grafikler eşlik eder, fakat grafiksiz tasarımlarla da iyi görselleri elde etmek mümkündür.
5. Hand-Drawn (El Çizimi)
Dijital çağ tüm hızıyla yol alıyor olsa da, birçok insanın hala kendini el çizimlerinin cazibesinden alamadığı bir gerçek. Sonuçta el emeği, göz nuru nihayetinde sanat mahsulu
İşte el çiziminin 2016 da hala trend olarak kalmasının sebebi de bu çekici, bitmeyen cazibesinden geliyor. Tam ve yarı bağlı el yazısı fontlarıyla, karikatüristik figürleri kaynaştırarak, sanatsal ve kişilerin hislerine hitap eden görseller ortaya çıkarmaya dayalı bir logo tasarım yöntemidir.
Bu minimalist tasarımlara ve çok sade tasarımlara yanaşmak istemeyen ve markalar için çok kullanışlı bir metot olarak görülebilir. Ayrıca bu stil tasarımcılara daha fazla renk kullanma ve serbestlik sağlama açısından daha bir esneklik sağlar. Tasarımlarda yaratıcılığı ve özgünlüğü arttırdığı ise aşikârdır
6. Negative Space (Negatif Boşluk)
Bu da yeni bir trend değil fakat 2016’larda yeniden trendleşmeye başlayan bir tasarım yaklaşımı. Bu yaklaşımda kullanılmayan ve genellikle beyaz olan boşluklarla, logo içinde subliminal figürler oluşturup bunu bütüne entegre etmeyi esas alır. Bu stilin en popüler örneği NBC logosuyla karşımıza çıkıyor. Logoda rengarenk tüyleri olan kuyruğunu açmış bir tavus kuşu figürünü rahatlıkla görmek mümkün. Fakat biraz daha gizlenmiş bir şekilde; ortadaki negatif boşluk diye tabir ettiğimiz alanda kafasını çevirmiş kuşun gövdesini görüyoruz.
NBC bu tavus kuşlu logosunu bünyesine 1956 da katarak renkli ve eğlenceli yayın yaptığını ifade ediyor. Bu logonun birkaç varyasyonu ortaya çıktıysa da bugünkü bildiğimiz haline 1979’da kavuşuyor.
7. Stacked Text (Yığınlanmış Metin)
Web tasarımcılar sade metinlerle ve kararlı tek bir renkle minimalist dizaynlar yapmaya daha yatkındırlar. Fakat bazı tasarımcılar aksine, bu yaklaşımı reddederek sıkıcı ve tekdüzen bulduklarını ifade ederler. Bu durumda yaptıkları tasarımlarda metni dikey olarak yığınlayarak daha fazla ilgi çekmeye çalışırlar. Yatay sıralanan metinlere göre daha fazla dikkat toplayan bu dizayn şeklinde yatay kombinasyonlar da tasarıma dahil olarak simetriyi sağlayabilir. Bu tasarım da yeni ortaya çıkan bir tarz olmamakla beraber 2016 da yeniden trend haline geldiğini söyleyebiliriz.
8. Modern Retro/Vintage (Modern Eskitme)
Bu stile birkaç yıl önce ekseriyetle rastlamakla beraber, son yıllarda popülerliğini arttırdığını gözlemlemek mümkün. Özellikle geçen sene çok fazla popülerleşen bu akımın 2016’da da devam edeceği öngörülüyor. Günümüzün düz stilleriyle eskileri kombine ederek ortaya özgün logolar çıkartan çalışmalar görmekteyiz. Eski geleneksel tasarımların günümüze uyarlanmasıyla daha önce görülmeyen imajların ortaya çıkması taze ve geleneksel stilleri harmanlaması bu metodu ilgi çekici kılan bir özellik. Bu tarzdaki logo tasarım trendlerinin en önemli kısmı ise daha önce karşılaştığınız aslında çok fazla etkilemeyen tekdüze gelen görünümlerin, sanatsal dokunuşla ne kadar etkileyici bir dönüşüme uğradığını gözlemlemektir. Minimalist düzenle tasarlanmış logolar gibi çok pürüzsüz sade bir tasarıma sahip olmamakla beraber, iyi bir iş ortaya çıkartıldığında enerji ve cazibesiyle müşterinin ilgisini toplayarak markanın tüm değerlerini başarıyla tasvir eder.
9. Mixing Things Up (Harmanlama)
Bu stil daha önce de belirttiğimiz metin yığınlamayla benzer gibi gözükebilir. Farklı olarak, bu metotta farklı fontların birbiriyle varyasyonlar meydana getirerek metinsel logoları oluşturduğunu belirtelim. Ayrıca değişik çeşitlemeler de mümkün, beyaz font üzerindeki siyah metin yerine bunun tam tersini gerçeklemek gibi. Yığınlanmış metin stilindeki gibi, bu da sürekli kullanılan temel stilleri farklı yaklaşımlarla yeniden oluşturup ortaya özgün bir şeyler koymanın mükemmel yolu. Fontları birbiriyle uyuşturup karıştırmanın bazı belli şekilleri mevcut. Her kelime için farklı bir font kullanmak gibi, söz gelimi ‘Joot‘ diye bir marka olduğunu düşünürsek içindeki iki ‘o’nun da logoda farklı fontlarda kendilerini göstermesi gibi.
Bu stil için genelde mevcut olan bir tekniği paylaşmak gerekirse logolarda hangi şekilde çeşitlendirme yaparsak yapalım ard arda gelen fontların birbirileriyle zıtlık içinde olmaları tasarımımıza enerji katacaktır. Mesela bir harfin biraz daha sade bir fontta yer aldığını düşünelim, hemen ardından gelenin biraz daha cafcaflı ve hareketli olmasına bu stilde oldukça fazla rastlamışızdır.
10. Dynamic (Dinamik)
Bu stil çok önceleri de kullanılmakla beraber son yıllarda daha fazla şirket tarafından benimsenmiştir. Hatta zamanla bir trend haline geldiğini de söyleyebiliriz. Peki nedir bu dinamik logo? En sade dille aktaracak olursak sürekli değişime uğrayan, ama bu değişim esnasında ‘tasarımını koruyan logo’ demek yanlış olmaz aslında. Görselde paylaştığımız ‘USA TODAY’ logosunu örnek bir dinamik logo olarak gösterebiliriz. Şirket logoyu temel anlamda korurken, farklı renklerle de farklı dallarını simgeliyor. Alt metni ve küreyi farklı renklerde sunarak alt kategorilerine farklı kimlikler kazandırmış, fakat özünde hepsi aynı gözüktüğünden bunları USA TODAY ailesinin bireyleri olarak algılamak hiç de zor değil.
Tekrarlayan tema nedir?
Geliştirilmiş düzlemsel tasarımları benimseyerek kullanan Google’ın materyal dizaynı 2016 ‘nın web tasarım trendlerinde gösteriliyor. Flat (Düz Tasarım) tasarımlar art arda tekrarlayan temalarda ve bloklarda kendilerini gösteriyorlar. Hemen hemen tüm logoların Flat tasarıma adapte olabileceği söyleniyor. Bu tamamen düz olur (Flat 1.0.*) veya Flat 2.0 dediğimiz estetik, gölgeli düzlemsel varyasyon da olabilir.
Düz tasarımlar sundukları basitlik ve sadelikle canlı ve göze çarpan formlarda karşımıza çıkabilirler. Bu stiller bir takım diğer elemanlarla(bloklarla vs gibi), logolara uygulanarak markaların sembolize edilişlerine değişik karakterler kazandırmaları söz konusu olabilir. 2015 ‘te birçok şirket bu tasarım trendini kendi logolarına uyarlamaktan kaçınmadı. 2016’ da da durumun aynı şekilde olacağını tahmin ediyoruz.
“2016’nın Logo Tasarım Trendleri” hakkında son düşüncelerimizi yazıya dökecek olursak;
Modern çağda, tüketicilerin ilgisini iyi tasarlanmış bir logoyla çekmek en önemli stratejik hamlelerdendir. Şu zamanlarda tüketicilerin dikkatlerinin daha dağınık olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda, bu durum markaların farkındalık yaratmaları konusunda onlara zorluk yaşatabiliyor. Fakat bu tasarım trendleri konusunda güncel bilgilere sahip olup bunları uygulamaya dökebilirsek, bu bize yarışta büyük avantaj sağlayacak demektir.
Kaynak: ihs blog